Konuşan Maymunlar Masalı

Bonobo Kanzi ve evrimcilerin yıkılan umutları

Evrimcilerin dilin sözde evrimiyle ilgili olarak en çok umut bağladıkları çalışmalar kuşkusuz konuşma ve anlama yeteneği kazandırılmaya çalışılan maymunlar olmuştur. Ancak evrimcilerin bu umutları uzun zaman önce, bu çalışmaların başarısız sonuçları ile yıkılmıştır. Hüsranla sona eren bu deneylerde, ABD”deki Georgia Üniversitesi”nde eğitilen Bonobo Kanzi”nin özel bir yeri vardır. Birçok bilim adamı Bonobo Kanzi”den bekledikleri sonuçları alamadıklarını itiraf etmektedir. Bunların arasında olan bir grup bilim adamı, yaptıkları çalışmada bunu şöyle belirtmektedir:

“Bu deneylerin bazı “yıldızları” – dişi goril Koko (Patterson, 1978) ve erkek bonobo Kanzi (Savage-Rumbaugh, Shanker, & Taylor, 1998) gibi – her ne kadar dikkat çekici bir öğrenme yeteneği sergileşmiş olsalar da kompleks ardışık yapıları öğrenmede problemler yaşıyorlar… Maymunlara dil öğretme konusundaki ilk deneylerde insan olmayan primatlara gerçek insan dili öğretilmeye çalışıldı. (e.g., Kellogg & Kellogg, 1933). Hayvanlarla, insan bebekler ve küçük çocuklarla konuşulduğu gibi konuşuldu. Ancak bu yaklaşım daha sonra başarısızlıklar nedeniyle bırakıldı” 1

Lund Üniversitesi Linguistik ve Fonetik Bölümünden Jorden Zlatev ise bu konuda şöyle demektedir:

“Son zamanlarda elde edilen başarılara rağmen – bunların en başında bonobo Kanzi (e.g. Savage-Rumbaugh and Rumbaugh 1993) gelir, maymunların dil yeteneği kazanmaları konusu tartışmalıdır. Sadece söz dizimi açısından değil, ki asıl tartışma konusu budur, anlambilimsel açıdan da bu böyledir.” 2

Yine Lund Üniversitesinden Peter Gärdenfors ise dil yeteneğine sahip tek canlı türünün insanlar olduğunu kabul etmektedir:

“Maymunlara farklı şekillerde sembolik kodlar öğretme çabalarına rağmen, (örneğin Savage-Rumbaugh, Shanker, and Taylor (1998)), dili kullanabilen tek canlılar insanlar gibi görünüyor. Bonobo Kanzi”nin performansı her ne kadar etkileyici olsa da, sembolleri kullanışı duruma bağlı oluyor. Bugüne kadar maymunların sembolik olarak iletişim kurabildikleri gösterilemedi.” 3

New York Times“ın bilim ekinde yayınlanan “Şempanze Konuşma Tartışması: Gerçekten Dil mi?” başlıklı bir yazıda araştırmacı-yazar George Johnson, Bonobo Kanzi”nin eğitmenlerinden biri olan Dr. Rambaugh ve çalışmaları hakkında şu yorumda bulunmuştur:

“Dr. Rumbaugh şempanzelerinin 2.5 yaşında çocukların güdük anlama becerilerini gösterebildiğini bildirmektedir… Pinker ise böyle deneyler için; “bana göre bu tip çalışmaların, Moskova Devlet Sirki”nde tek tekerlekli bisikletlere binmeye alıştırılan ayılardan bir farkı yoktur” demektedir. ve şöyle devam etmektedir: …Yakından inceleyince bilim adamları şempanzelerin eğiticilerini memnun etmek için ellerini çeşitli şekillere soktuklarına dair çok güçlü deliller buldular. Ve eğiticiler iletişimle ilgili örnekler bulmak için zorlarlarken el sallamanın arasında kelimeler gördüklerini sandılar, tıpkı çocukların bulutlarda resimler gördükleri gibi�. …Bazı dilbilimciler ve kognitif bilimi (bilişim) uzmanları arasında hayvan konuşma deneylerinin bilimsel kaygı kadar ideolojik kaygılarla motive edildikleri şüphesi yer almaktadır.” 4

Johnson”ın da belirttiği gibi evrimciler, insanın biraz daha gelişmiş bir maymun türü olduğunu ispatlamak için, elde ettikleri her veriyi bu inançları doğrultusunda değerlendirmekte, bir tür hayal aleminde yaşamaktadırlar. Bu taraflı yaklaşımları nedeniyle, vardıkları sonuçlar kaçınılmaz bir şekilde güvenilmez olmaktadır.

Doğadaki en zeki canlılar şempanzeler değildir

Basında sık sık yer alan “konuşan maymun” “insan gibi alet kullanan maymun” haberleri son derece yanıltıcıdır ve topluma “maymunların insanların çok yakın kuzenleri oldukları” telkininde bulunma amacını gütmektedir. Oysa, birçok hayvan türü farklı yetenek ve özelliklere sahiptir, ancak hiç kimse bu hayvanların insanların yakın akrabaları olduğu iddiasında bulunmamaktadır, çünkü bu ideolojilerine uygun değildir. 

Örneğin 9 Ağustos 2002 tarihli Science dergisinde yayınlanan bir çalışmada, Oxford zoologları, sıradan kargaların maymunlardan daha zeki olduklarını ve el becerileri olduğunu gösteren bir çalışmanın sonuçlarını yayınladılar. Oxford Üniversitesi zoologları tarafından yapılan bir deney sırasında, sıradan ve eğitilmemiş bir karga, kendiliğinden bir teli bükerek kanca şekline getirdi ve çok başarılı bir şekilde bu kancayı kullanarak dikey bir borunun içine yerleştirilmiş olan yiyecek dolu kovayı aldı. Science dergisinde bu çalışma hakkında şunlar yazıyordu:

“Primatlar çok yönlü ve kompleks alet kullanıcıları olarak kabul edilir, ancak New Ccamedonian kargaları (Corvus moneduloides) üzerinde yapılan gözlemler bu kuşların aletlerle ilgili kognitif yeteneklerde primatlara rakip olabileceklerini gösterdi…” 

BBC bu hikayeyi ele alırken kargaların sözde “en yakın kuzenlerimizi” utanç içinde bıraktığını, kargaların alet yapımında şempanzelerden daha iyi olduğunu yazdı. Oxford üniversitesinden Davranışsal Ekoloji Profesörü Alex Kacelnik ise, “şaşırtıcı olan hiç bir eğitim almamış olmasıydı,” diyordu. 

Prof. Kacelnik ayrıca şu yorumu yaptı:

“İnsanların kuşlardan daha yakın akrabaları olan primatlarla yapılan deneylerde herhangi bir kasıtlı, özel alet yapımına rastlanmamıştı. Sadece bizim tahminimizden daha akıllı değil aynı zamanda aletler konusunda şempanzelerden daha yüksek bir anlayışa sahipler.” 5

Zeka belirtileri gösteren hayvanlar sadece kargalar da değil. Örneğin güvercinler insanları ve alfabedeki harfleri tanıyabiliyorlar. Papağanların ve muhabbet kuşlarının kelime öğrenme yetenekleri ise bilinen bir gerçek. Barajlar ve kompleks barınaklar inşa edebilen kunduzlar, ancak matematik mühendislerinin hesaplayabileceği oranlar kullanarak petekler yapan balarıları, kör olmalarına rağmen kendi boyutlarına göre gökdelen sayılabilecek tünellere, odalara sahip yapılar inşa eden termitler kuşkusuz şempanzelerden çok daha zeki ve yeteneklidirler. 

Ancak, bu canlıların insanların yakın akrabaları olduğunu söylemek evrimci önyargılara uymayacağı için, genellikle bu canlıların yetenekleri göz ardı edilmekte ve insanın hayali evrimine bu canlılar öne sürülememektedir. Oysa bu hayvanların insanlarla ilişkilendirilmesi ne kadar mantıksızsa, maymunların insanla ilişkilendirilmesi ve buna ait olmayan delillerin aranması da aynı derecede mantıksız ve aldatıcıdır. Dilin evrimi senaryosunun neden karanlıkta bulunduğunu buradan okuyabilirsiniz.

 

1. Morten H. Christiansen, Rick A.C. Dale, Michelle R. Ellefson and Christopher M. Conway, The Role of Sequential Learning in Language Evolution: Computational and Experimental Studies, s. 150
2. Jordan Zlatev, A hierarchy of meaning systems based on value
3. Peter Gärdenfors, Cooperation and the Evolution of Symbolic Communication; Deacon, T. W. (1997), The Symbolic Species: The Co-evolution of Language and the Brain, Norton, New York, NY.; Tomasello, M. (1999), The Cultural Origins of Human Cognition, Harvard Unversity Press, Cambridge, MA.
4. George Johnson, “Chimp Talk Debate: Is It Really Language?”, The Science Times Book of Language and Linguistics, Edited By Nicholas Wage, s. 64-69 The Lyons Press, 2000
5. BBC Online, Crows prove they are no birdbrains, 8 Ağustos 2002, http://news.bbc.co.uk/1/hi/sci/tech/2178920.stm

Ayrıca bakınız

Video – Yuval Noah Hararı’nin SAPIENS Adlı Kitabındaki Bazı İddialara Cevap 4 – “Geçmişte insanın pek az şey ürettiği” iddiası

Harari ve diğer evrimcilerin bir iddiası da “geçmiş nesillerin çok az şey ürettiği” yönündedir. Bunu …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.