Temelden Çürük Bir İddia: Lucy”nin Dik Yürüyüşü

BBC Online’da ‘Robotbilim, Lucy’nin dik yürüdüğünü gösteriyor’ başlıklı bir haber yayınlandı (20 Temmuz 2005). Yazıda Royal Society Interface dergisinde yayınlanan bir çalışma haber veriliyor, insanın sözde atası olduğu iddia edilen Lucy fosilinin bazı evrimcilerce savunulduğu gibi kambur ve salınımlı bir şekilde değil, bir insan gibi dik yürüdüğü öne sürülüyordu. (Lucy, 1974 yılında ele geçirilen ve bilimsel adı Australopithecus afarensis olan fosilin ismidir.)

Aşağıda, insanın sözde evrimsel atası Lucy’nin dik yürüdüğü iddiasının hangi ön yargılı kabullere dayandığı ve evrim teorisine bilimsel destek sağlamaktan neden son derece uzak olduğu açıklanmaktadır.

Söz konusu çalışmayı gerçekleştiren bilim adamları bir Afrika ülkesi olan Tanzanya’nın sınırları içindeki ünlü Laetoli ayak izleri ile Lucy fosilinin ayak anatomisi arasında bir bağlantı olduğunu varsaymış, bu açıdan enerji kullanımı açısından en etkin yürüyüş şeklini bilgisayar yardımıyla modellemişlerdir.

Laetoli ayak izleri, Mary Leakey tarafından 1977 yılında Tanzanya”nın Laetoli bölgesinde bulunan ayak izleridir. Bu izler, 3.6 milyon yıl yaşında olduğu hesaplanan bir tabakanın üzerinde bulunmaktadır ve en önemlisi, günümüz insanının bırakacağı ayak izlerinden tamamen farksızdır. Ayak izlerini incelemiş olan bazı uzmanlardan aşağıda aktarılan yorumlar, bu ayak izlerini Lucy fosiliyle ilişkilendirmenin yanlışlığını da ortaya koymaktadır.

California Üniversitesi’nden evrimci paleoantropolog Tim White:

“Hiç kuşkunuz olmasın… Bunlar günümüz insanının ayak izlerinden tamamen farksız. Eğer bu izler bugün bir California plajında olsalardı ve bir çocuğa bunların ne olduğu sorulsaydı, hiç tereddüt etmeden burada bir insanın yürüdüğünü söylerdi. Bunları, kumsalda yer alan diğer yüzlerce insan ayak izinden ayırt edemezdi. Dahası, siz de ayırt edemezdiniz.” 1

Kuzey California Üniversitesi”nden Louis Robins:

“Ayağın kemeri yüksektir, ufak olan kişinin ayak kemeri benimkisinden bile daha yüksektir, yani parmaklar insan parmaklarıyla aynı şekilde yeri kavramaktadırlar. Bunu başka hayvan formlarında göremezsiniz.” 2

Chicago Üniversitesi antropoloğu Russell Tuttle:

“Bu izler, çıplak ayaklı bir Homo sapiens tarafından bırakılmış olmalıdır… Yapılan tüm morfolojik incelemeler, bu izleri bırakan canlının ayağının, günümüz insanlarınkinden farklı olmadığını göstermektedir.” 3

Bu izlerin Lucy’ye (Australopithecus afarensis’e) atfedilmesinin tek sebebi, evrim teorisinin varsayımlarına göre günümüzden 3.6 milyon yıl önce o bölgede insanların yaşamamış olması şartıdır.

BBC’de haber verilen son çalışma da, izler açıkça insan ayağıyla uyumlu bir görünüm sergilemesine rağmen, bunların Lucy’nin bir türü tarafından bırakılmış olduğu dogmasına sarılmaktadır. Dolayısıyla bu ayak izlerini temel alarak çalışmalarını yürüten bilim adamlarının iddiaları en baştan çürük temeller üzerine kuruludur.

Hiçbir bilimsel zemini olmaması bir yana, Lucy’nin günümüzden 3.6 milyon yıl önce insan gibi dik yürüdüğü iddiası evrim teorisini destekler değil, tam aksine evrimcileri daha da zora sokar nitelikte bir iddiadır. Çünkü bu iddia, iki ayaklılığa sözde geçişin tarihini geriye atmakta, evrimci bir bakış açısıyla açıklanması mümkün olmayan sorular ortaya çıkarmaktadır.

Bilindiği gibi evrimcilerin iki ayaklılığa geçişle ilgili klasik masalı, bu yeteneğin, savanlık bir arazide avcılardan gelebilecek tehditleri gözlemek için doğrulan bir maymundan geliştiği şeklindedir. Masala göre insanın maymunsu ataları iki ayak üzerinde doğruldukça ellerinin serbest kalmaya başlamasıyla alet yapmayı öğrenmiş, bu dönemde beyinleri büyümüştür. Lucy’nin 3.6 milyon yıl önce bir insan gibi dik yürüdüğü iddiasını benimseyen evrimciler için ise bir yığın soru/sorun gündeme gelmektedir. Çünkü bu iddia, evrimciler için, iki ayaklılığın sözde evrimsel başlangıcının daha eski dönemlerde ortaya çıkmış olması gerektiğini kabul etmeyi beraberinde getirmektedir. İki ayak üzerinde yürüdüğü varsayılan bazı erken hominidler (Orrorin tugenensis, Ardipithecus kadabba ve Sahelanthropus tchadensis) yaşları yaklaşık 6 milyon yıllık fosillere dayanan türlerdir. Lucy’nin bir insan gibi dik yürüdüğünü savunan evrimciler, iki ayaklılığın bu hominidlerde başlamış olduğunu kabul etmek durumundadırlar. Ancak evrimciler insanla şempanzenin zaten altı milyon yıl kadar önce birbirinden ayrıldığını varsaymaktadırlar ki, bu durumda sözü geçen iki ayaklılığın sözde evrimi için bir zaman aralığı kalmamakta, evrimciler kendi savundukları iddiaların çelişkisinde kalmaktadırlar.

Ayrıca bilinen en eski taş aletler sadece 2.6 milyon yıl öncesine uzanmaktadır. Dolayısıyla iki ayaklılğın alet kullanımı ile birlikte evrimleştiği masalı da çökmektedir. Çünkü Lucy’nin dik yürüdüğü iddia edilen dönem tam 1 milyon yıl daha eskidir. Yani evrimci masalda, sözde sebep, sonuçtan bir milyon yıl sonra meydana gelmiş olmalıdır ki böyle bir iddianın tutarsızlığı ortadadır.

Görüldüğü gibi, BBC’de haber verilen çalışma, Laetoli ayak izlerini Lucy ile bağdaştırmış olmakla en baştan hatalıdır. İki ayaklılık, insanın denge, duruş ve hareket fonksiyonları açısından bütünsel bir tasarıma dayanmaktadır. Dört ayak üzerinde yürüyüşü mümkün kılan anatomik kompleksler de aynı şekilde farklı bir bütünsel tasarım ortaya koyar. Tesadüfi bir mutasyon, dört ayak üzerinde yürüyen bir canlıda meydana gelecek sistemin tamamını olumsuz etkileyecektir. Bir saatin hassas mekanizmasındaki çarklardan birine isabet edecek rastlantısal bir etkinin o mekanizmanın tamamına etkisi olur ve bu etki o saati geliştiren değil zarara uğratan yöndedir. Saatten çok daha ileri komplekslik ortaya koyan bir canlının anatomik ve fizyolojik olarak tesadüfi mutasyonlardan zarar görmeksizin iki ayak üzerinde durmayı mümkün kılan anatomik yapıları kazanabileceğine inanmak, çöle bırakılan bir radyonun rüzgar ve kumla dövülmekten zarar görmeksizin zamanla televizyona dönüşmesine inanmak kadar akıl dışıdır.

BBC’ye Darwinizm’in akıl dışı hikayelerini körü körüne desteklemekten vazgeçmesini, insanın iki ayaklılığını mümkün kılan anatominin Allah’ın yarattığı mükemmel ve kusursuz bir sistem olduğunu kabul etmesini tavsiye ediyoruz.

Not: Bu haber aynı zamanda aşağıdaki haber de cevabımızdır.
Cumhuriyet Bilim Teknik, 13 Ağustos 2005, “3.5 milyon yıldır iki ayak üzerinde” .

1. D. C. Johanson & M. A. Edey, Lucy: The Beginnings of Humankind, New York: Simon & Schuster, 1981, s. 250
2. Science News, cilt 115, 1979, s. 196-197
3. I. Anderson, New Scientist, cilt 98, 1983, s. 373

Ayrıca bakınız

Video – Yuval Noah Hararı’nin SAPIENS Adlı Kitabındaki Bazı İddialara Cevap 4 – “Geçmişte insanın pek az şey ürettiği” iddiası

Harari ve diğer evrimcilerin bir iddiası da “geçmiş nesillerin çok az şey ürettiği” yönündedir. Bunu …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.