National Geographic Channel “”Go Wild: Expedition Lemur””

Belgeselde, Afrika’nın güneydoğusunda yer alan Madagaskar adasında yaşayan lemur türleri konu edildi. Ve bu canlıların, 60 milyon yıl önce adaya bir kütük üzerinde gelmiş olduğu iddia edilen, proto(öncül) lemurdan evrimleşerek ortaya çıktıkları hikayesi anlatıldı.
Lemurlar, prosimians (aşağı primatlar) grubundan canlılardır. Maymun benzeri bir bedene ve eklemlere sahiptirler. Çoğunun, uzunlukları boyca bedenleri kadar olan tüylü kuyrukları vardır. Öne doğru çıkık, sivri bir buruna ve iri gözlere sahiptirler. (The Columbia Encyclopedia, Sixth Edition, 2001)
Evrimciler, lemurun da dahil olduğu primat takımındaki canlıları, ağaçta yaşamalarını mümkün kılan anatomik özellikler açısından sıralarlar. Şempanze, goril ve orangutan gibi iri maymunların evrimcilerce ‘gelişmiş’ primatlar; lemurun ise ‘aşağı’ primatlar grubuna dahil edilmesinin mantığı budur.
National Geographic TV belgeselinde sözü edilen canlıya “öncül” lemur denmesinin mantığı da lemur özellikleri açısından yapılan benzer bir sınıflamadan kaynaklanmaktadır.
Ancak evrimsel bir gelişim varmış havası oluşturmayı hedefleyen, ‘öncül’, ‘gelişmiş’, ‘aşağı’ gibi ifadeler yanıltıcı olmamalıdır. Normalde primatların ve lemurların bu şekilde sınıflandırılmış olmaları evrim lehinde hiçbir dayanak oluşturmamaktadır. Bunu önde gelen bazı evrimciler de kabul etmektedir. Bunlardan biri olan Mark Ridley, New Scientist dergisinde yayınlanan bir makalesinde, bu konuda şunları ifade etmiştir:
“Türlerin hiyerarşik olarak genuslara, ailelere, ve bu şekilde başka kategorilere sınıflandırılabilir olması evrim lehinde bir argüman değildir. Herhangi bir obje grubunu, varyasyonları evrimsel olsun ya da olmasın hiyerarşik olarak sınıflamak mümkündür.” (Mark Ridley, “Who Doubts Evolution?” New Scientist, vol. 90 (25 Haziran 1981), sf. 832)
Kısacası, bir canlının “proto(öncül) lemur” olarak isimlendirilmesi, herhangi bir evrimsel ata-soy ilişkisi kanıtlamamakta, sadece evrimci senaryoya göre yapılmış yorumlamaları ifade etmektedir. Bu konuda asıl kanıt oluşturacak kriter, fosil kayıtlarıdır. Bu kritere göre yapılan bir değerlendirme, lemurlarla ilgili evrim senaryosunun ön yargılara dayandığını daha açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Çünkü lemurlar, evrimsel ataları olarak savunulabilecek hiçbir fosil türe sahip değildir. Ünlü paleontolog A. S. Romer bu konuda şunları yazmıştır:
“Erken lemurlar bilinmeyen bir bölgeden göçmüş gibidirler.” (Romer, A. S., Vertebrate Paleontology, 3rd Ed., Chicago: Univ. of Chicago Press, 1966, sf. 218)
Romer’in, ‘bilinmeyen bir bölgeden göçmüş gibiler’ ifadesi, lemurların ‘bir bölgede aniden ve evrimsel ataları olmaksızın ortaya çıktıkları’ yanı lemurları Allah”ın bir anda eksiksiz olarak yaratmış olduğu gerçeğinin evrim teorisi açısından oluşturduğu bilmeceyi belirtmektedir.
National Geographic TV’nin lemurlarla ilgili evrim iddiası, hiçbir fosil kaydına dayanmayan, ve canlıların paylaştığı birtakım anatomik özelliklerin evrimci ön yargılarla değerlendirilmesi yoluyla üretilmiş bir spekülasyondan ibarettir.

Ayrıca bakınız

Video – Yuval Noah Hararı’nin SAPIENS Adlı Kitabındaki Bazı İddialara Cevap 4 – “Geçmişte insanın pek az şey ürettiği” iddiası

Harari ve diğer evrimcilerin bir iddiası da “geçmiş nesillerin çok az şey ürettiği” yönündedir. Bunu …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.