Evrimcilerin Senaryolarına Uymayan Bir Fosil Daha Bulundu

 

National Geographic dergisinin Ağustos sayısında kapak konusu olarak yayınlanan bir habere, daha önce 9 Temmuz tarihinde, Radikal, Takvim, Dünya ve Sabah gazetelerinde de yer verildi. Habere göre, Gürcistan”ın başkenti Tiflis yakınlarında Dmanisi bölgesinde şimdiye kadar 3 kafatası fosili bulunmuştu. Her biri insana ait özellikler gösteren, yaklaşık 1.8 milyon yaşındaki bu fosillerden en son keşfedileni, kafatası hacminin küçüklüğü nedeniyle evrimciler açısından son derece büyük sorunları da beraberinde getirdi.
Dikkat edilirse, evrimcilerin buldukları her yeni fosil, yıllardır süregelen “evrimci inançlarını” altüst ediyor; o güne kadar ortaya attıkları senaryolara uymadığı için evrimcileri yeni senaryolar üretmek zorunda bırakıyor. Bu sitede de birçoğuna yer verilen bu “yeni fosil haberleri” artık “insanın evrimi ağacını altüst eden fosil” benzeri başlıklarla duyuruluyor. Örneğin geçen sene Etiyopya”da bulunan ve Ardipithecus ramidus kaddaba ismi verilen fosil için 13 Temmuz 2001 tarihli Science dergisinde Paris Doğa Tarihi Müzesi”nden Brigitte Senut”un şu yorumu aktarılıyordu:

“Son buluntular hominid evriminin yolu ve zamanlaması ile ilgili bugüne kadar kabul edilmiş düşüncelere karşı çıkıyor.” (1)

Kenya”da bulunan ve Mart 2001″de duyurulan Kenyanthropus platyops isimli fosil ise, evrim ağacını iyice karmaşık hale getiren ve kabul edilen insanın evrimi senaryosunu altüst eden bir fosil olarak duyuruldu. Örneğin BBC bu haberi, “Düz yüzlü adam bir bilmece” başlığı ile verirken, haberin içinde “Kafa karıştıran tablo“, “Karmaşık insanın evrimi ağacı“, “Bilimsel karşı gelme” ifadelerini kullanarak bu fosilin insanın evrimi ile ilgili senaryolara hiç uymadığını belirtti. Nature dergisinde ise aynı fosil için “insanın evrim tarihi karmaşık ve çözülmemiş. Yeni bulunan fosil ile daha büyük bir karmaşıklığa sürüklenmiş gibi görünüyor” (2) ifadeleri kullanıldı.

Evrimciler şimdi de, Dmanisi”de bulunan fosiller nedeniyle de aynı karmaşayı yaşıyorlar. Konuyla ilgili açıklamada bulunan evrimcilerin her biri, aynı fosiller için farklı yorumlarda bulunuyor ve bir yandan da bu fosilin bugüne kadar insanın evrimi hakkında kabul edilen birçok inancı yıktığını itiraf ediyor.

Bunlardan biri olan Harvard Üniversitesi”nden Daniel Lieberman, bu kafatasının bazılarının ilk insanların Afrika”dan göçetmeleri ile ilgili düşüncelerini altüst edeceğini tahmin ediyor. (3)

Science dergisinde ise üç kafatası fosili için şu yorum yapılmış:

“Hepsi bir arada incelendiğinde, Dmanisi kafatasları atalarımızın Afrikayı daha önce, evrimin daha önceki evrelerinde, yani tahmin edilenden çok daha önce terkettiğini gösteriyor. Ancak Dmanisi kalıntıları insanın evrimi ağacında tam olarak nereye uyuyorlar – ve bir veya birkaç türü mü temsil ediyorlar? Bu sorular bir tartışmanın başlamasını ateşliyor…”. (4)

Evrimciler bulunan kafataslarını nasıl sınıflandıracaklarına karar veremiyorlar. Herbiri ayrı bir fikir öne sürüyor. Science dergisinde, evrimcilerin şu görüşlerine yer veriliyor:

“Ekip, yeni kafatasını önceki iki kafatası gibi Homo erectus olarak sınıflandırıyor….Aslında yeni kafatasının bazı özellikleri H. habilis“e benziyor… Rightmire, “aslında” diyor, “eğer araştırmacılar bu fosilleri ilk olarak bulsalardı, o zaman bunları H. habilis olarak sınıflandırırlardı”.” (5)

 

Yani Rightmire”e göre, bu fosilin H. Erectus olarak sınıflandırılmasının nedeni, bu fosille aynı bölgede bulunan diğer fosillerin H. erectus olarak sınıflandırılmış olması. Bu ifadeler, fosillerin tamamen evrimcilerin isteklerine, önyargılarına ve beklentilerine göre tanımlandığının en açık göstergelerinden biridir.

Amerikan Doğa Tarihi Müzesi antropologlarından Ian Tattersall ise, yeni fosilleri ne H. erectus ne de H. habilis olarak sınıflandırmıyor ve şöyle diyor:

“Bu örnek, ilk insanın özelliklerinin neler olduğunu tekrar gözden geçirmemiz gerektiğinin altını çiziyor” (6)

National Geographic Dergisi ise, yeni fosili “Kafatası fosili Afrika”dan Çıkış Teorisine Karşı Geliyor” başlığı ile duyuruyor.

Bu makalede, Gürcistan”daki araştırmayı yürüten ve söz konusu fosili bulan David Lardkipanidze”nin şu ifadelerine yer veriliyor:

“Dmanisi�de bulunan hominidler arasındaki farklılık, bunların gerçekte kim olduklarını anlamayı zorlaştırmaktadır. Bu farklılık bilimadamlarını, “Homo”nun anlamını tekrar düşünmeye zorlamaktadır.” (7)

Aynı kazı ekibinde bulunan ve aynı zamanda Kuzey Texas Üniversitesinde arkeolog olan Reid Ferring ise bu konuda şunları söylüyor:

“Dmanisi fosili, o dönemde varolmasını beklediğimiz herhangi bir insan grubundan çok daha farklı özellikler göstermektedir.” (8)

Bu fosiller hakkında farklı yorumlar getiren evrimciler sadece bu kadarla sınırlı değil. New York City Üniversitesinden Eric Delson, Pennsylvania State Üniversitesinden Alan Walker, Michigan Üniversitesinden Milford Wolpoff gibi evrimciler de, fosil hakkında farklı farklı görüşler öne sürmekte.

Sonuç

Evrim teorisi bilimsel delillere dayalı olmayan, uydurma senaryolarla, propaganda yöntemleri ile ayakta tutulan bir teoridir. Darwinistler hayali bir doğa tarihi yazmışlar ve fosillerin de buna uymasını istemişlerdir. Oysa bunun tam aksi gerçekleşmekte, her yeni bulunan fosil evrim teorisini biraz daha açmaza sokmaktadır. İşin ilginç yanı, bu gerçeğin yavaş yavaş evrimci yayınlarda üstü kapalı da olsa itiraf edilmeye başlanmasıdır. Eskiden her buluan fosili Darwinizm”in kanıtı gibi gösteren gazete ve dergiler, durumun vehameti karşısında, üslup değiştirmek zorunda kalmışlardır ve artık “insanın evrimi ağacını altüst eden yeri bir fosil” gibi başlıklar kullanmaktadırlar. Umarız, Sabah, Radikal, Milliyet gibi ülkemizin önde gelen evrim savunucuları da evrim teorisinin bu büyük çöküşünün farkına varır ve bilimin gösterdiği yolu izlerler.

1 – Michael Balter and Ann Gibbons, “Another Emissary From the Dawn of Humanity”, Science, Volume 293, Number 5528, Issue of 13 Jul 2001, pp. 187-189.
2- Daniel E. Lieberman, Another face in our family tree Nature , 410, 419 – 420 (22 Mart 2001)
3- Michael Balter and Ann Gibbons, “Were “Little People” the First to Venture Out of Africa?”, Science, Volume 297, Number 5578, Issue of 5 Jul 2002, pp. 26-27.,
4- Michael Balter and Ann Gibbons, “Were “Little People” the First to Venture Out of Africa?”, Science, Volume 297, Number 5578, Issue of 5 Jul 2002, pp. 26-27
5- Michael Balter and Ann Gibbons, “Were “Little People” the First to Venture Out of Africa?”, Science, Volume 297, Number 5578, Issue of 5 Jul 2002, pp. 26-27
6- Michael Balter and Ann Gibbons, “Were “Little People” the First to Venture Out of Africa?”, Science, Volume 297, Number 5578, Issue of 5 Jul 2002, pp. 26-27
http://news.nationalgeographic.com/news/2002/07/0703_020704_georgianskull.html
7- John Roach, “Skull Fossil Challenges Out-of-Africa Theory”, National Geographic News, 4 Temmuz 2002
8- John Roach, “Skull Fossil Challenges Out-of-Africa Theory”, National Geographic News, 4 Temmuz 2002 http://news.nationalgeographic.com/news/2002/07/0703_020704_georgianskull.html  

Ayrıca bakınız

Video – Yuval Noah Hararı’nin SAPIENS Adlı Kitabındaki Bazı İddialara Cevap 4 – “Geçmişte insanın pek az şey ürettiği” iddiası

Harari ve diğer evrimcilerin bir iddiası da “geçmiş nesillerin çok az şey ürettiği” yönündedir. Bunu …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.