Discovery Channel Bilimsel Bulgulara Rağmen Bir Evrim Yanılgısını Sürdürüyor

Neandertal Adamı Gerçek Bir İnsandır

Discovery Channel Türkiye kanalında geçtiğimiz günlerde “The Fate of The Neanderthal Man” (Neandertal Adamı’nın Kaderi) isimli bir belgesel film yayınlandı. Neandertal adamından film boyunca bir tür maymun-adam olarak bahsedilerek evrim propagandası yapıldı. Yüz hatları özel makyajlarla kabalaştırılmış konu mankenleriyle gerçekleştirilmiş özel çekimlerin yanısıra evrimci bilim adamlarının spekülasyonlarına yer verildi.

Oysa son yıllarda gerçekleştirilen araştırmalar Neandertallerin gerçek birer insan olduğu yönünde kesin bulgular ortaya koymaktadır. Discovery Channel gibi evrimci yayın kuruluşları ise bu bulguları gözardı ederek, 150 yıl önce oluşturulan “İlkel Neandertal Adamı” imajını sürdürmeyi benimsemektedir.

Neandertallerin ilkel bir tür olduğu fikri, propaganda amacıyla sürdürülen bir evrim aldatmacasıdır. Neandertaller, soyu tükenmiş veya asimile olmuş bir insan ırkıdır.

Neandertal Adamının Hikayesi

Neandertal Adamı 1856 yılında Almanya’nın Düsseldorf kenti yakınlarındaki Neander vadisinde bulunan fosillerle bilim literatürüne girdi. Kafatası ve bedenindeki kemiklerde bulunan kıvrımlar, fosillerin evrimciler tarafından ılkel bir tür olarak değerlendirilmesine yol açtı.

1908 yılında bu kez Fransa’nın La Chapelle-aux-Saints bölgesinde Neandertal adamına ait olduğu belirtilen, neredeyse eksiksiz bir iskelet bulundu. Kemikler dönemin ünlü paleontolog ve jeoloğu Marcellin Boule tarafından birleştirildi.

Bu birleştirme sonucunda ortaya çıkan Neandertal adamı eğik bir duruşa, öne çıkık bir kafaya sahipti. Ayrıca bacakları da eklem yerlerinde kilitli kalıyor, tam düz bir duruş sağlayamıyordu.

Bu maymunsu görünümü, Neandertali insanların zihinlerinde ilkel bir canlı olarak yerleştirdi. Resimlerde ilkel maymun adamlar olarak gösterildiler.

Neandertal hakkındaki bu yanlış kanı 100 yıl kadar sürdü. 1950″li yıllarda La Chapelle iskeleti üzerinde yapılan analizler, iskeletin sahibi olan Neandertal adamında bir tür eklem iltihabı bulunduğunu saptadı. Gerçekte sağlıklı bireyler normal bir insan gibi dik yürüyebiliyordu.

1985 yılında aynı iskelet bu kez Erik Trinkhaus isimli antropolog tarafından incelendi. Bu inceleme Neandertallerin dik yürüyebildiğini doğrulamanın yanı sıra o zamana dek gizli kalmış bir gerçeği de ortaya çıkarıyordu: Marcellin Boule Neandertal”i kasıtlı olarak eğik göstermişti . (1) 1950li yıllarda saptanan eklem rahatsızlığı dik yürümesine engel değildi. Anlaşılan bir evrimci olan Boule, Neandertalin gerçek bir insan gibi dik yürüdüğünü kabullenmek istememişti.

Öte yandan Neandertallerin kafatası hacminin büyüklüğü de evrimcileri bu konuda çelişkili bir duruma soktu. Bunun nedeni şu: Neandertallerin kafatası hacmi 1700 cc civarındadır ve bu rakam günümüz insanınkinden 200 cc daha büyüktür. Homo sapiens”ten büyük kafatasına sahip olan Neandertallerin evrimsel yönden sözde “ilkel” bir tür olması, teori adına büyük bir tezattır. Bu çelişki şöyle ortaya çıkmaktadır:

İnsanı şempanzeyle kıyaslayan bilim adamları açısından büyük beyne sahip olmak evrimsel bir avantaj olarak görülür. Ancak Homo sapiens”ten büyük hacme sahip Neandertal, evrimcilere göre elenen ve “ilkel” sayılan tür olmuştur. Ortaya çıkan soru şudur: Eğer büyük beyin gerçekten evrimle ortaya çıkmış ve üstünlük sağlayan bir avantajsa, niçin Neandertaller elenen tür olmuştur?

Discovery Channel”da bu soru “doğanın Neandertal beynine yatırım yaptığı” gibi tamamen yüzeysel ve hiç bir anlam taşımayan bir ifadeyle geçiştirilmiştir.

Doğaya hayali bir yaratıcılık gücü atfeden bu gibi izahlar, evrim teorisinin aslında materyalist ve natüralist felsefenin bir uzantısı olduğunu bir kez daha göstermektedir.

Discovery Channel, Neandertal Kültürünün Gerçek Seviyesini Yansıtmıyor

Discovery Channel”da yayınlanan programda, Neandertal Adamının kültür seviyesi açısından geri kaldığı da iddia ediliyordu. 35.000 yıl önce ortadan kalkmasında büyük ihtimalle Homo sapiens’in teknoloji ve kültürel seviyesine yetişememesinin rol oynadığı ileri sürülüyordu. Buna karşın bir kısım antropolog Neandertallerin Homo sapienslerle karışarak günümüze ulaştığını iddia etmektedir.

Durum her ne olursa olsun, Neandertallerin kültürel yönden “ilkel” bir ırk oldukları iddiası yanlıştır. Yakın bir zamanda elde edilen bulgular Neandertallerin kültür açısından zengin bir hayat sürdüklerini ortaya koymaktadır.

Bunlardan ilki 1971 yılında Irak’ta bulundu. Bir mağarada çok sayıda Neandertal ölüsüne rastlanmış, bunların özel olarak gömüldüğü anlaşılmıştı. Üstelik mezarlarda bol miktarlarda polene rastlanması ölülerin çiçeklerle birlikte gömüldüğünü ortaya koyuyordu. Böyle bir tören yapıyor olmaları Neandertallerin kültürlü ve zeki olduklarına dair ilk önemli kanıtlardan biriydi. 1998 yılı itibariyle 83 ayrı noktada ortaya çıkarılmış 345 Neandertal adamının 183’ünün. yani %53’ünün özel olarak gömüldüğü saptanmıştır . (2)

Mezar kültürüne sahip Neandertaller konuşma yeteneğine de sahiplerdi. Uzun yıllar Neandertal anatomisini inceleyen Trinkhaus şu yorumu yapmıştı:

“Neandertal kalıntıları ve modern insan kemikleri arasında yapılan ayrıntılı karşılaştırmalar göstermektedir ki, Neandertaller”in anatomisinde, ya da hareket, alet kullanımı, zeka seviyesi veya konuşma kabiliyeti gibi özelliklerinde modern insanlardan aşağı sayılabilecek hiçbir şey yoktur.” (3)

Devam eden arkeolojik kazılar Neandertal kültürünün sanılandan daha da ileri olduğunu ortaya koydu. 1996 yılında Neandertallere ait birçok takı bulundu. Bunlar arasında 4 notayı çalabilen ve kemikten yapılmış bir flüt de bulunuyordu. New York Üniversitesi arkeologlarından Randall White,

“Bu tür kanıtların giderek artan sayısıyla birlikte Neandertallerin bize giderek daha fazla benzedikleri ortaya çıkıyor” yorumunu yapıyordu . (4)

Discovery Channel ise flüt ve mezar bulgularını konu etti ancak yine de evrim propagandasından vazgeçmedi. Belgesel boyunca Neandertaller ve Homo sapiensler kıyaslandı, Neandertallerin konuşma yeteneğine sahip olmadığı, üstün Homo sapiensler karşısında elimine oldukları iddia edildi.

Discovery Channel”da dile getirilen bu iddiaların hiçbir bilimsel dayanağı olmadığı bilinmelidir. (Detaylı bilgi için bkz. http://www.harunyahya.org/evrim/hy_hayatin_gercek_kokeni/hk7.html)

Görüldüğü gibi, ortada Neandertal insanlarının “ilkel bir tür” olduğunu gösteren herhangi bir bulgu yoktur. Aksine bulgular, Neandertallerin bizler gibi bir zekaya ve konuşma yeteneğine sahip, kültür üreten bir insan ırkı olduğunu göstermektedir. Discovery Channel”ın ve benzeri popüler evrimci yayınların bu konudaki sansasyonel yayınları, bilimsel gerçeklerden uzak veya onları çarpıtan birer Darwinist propagandadan başka bir şey değildir.

1 – Trinkhaus, Erik (1985) Pathology and the posture of the La Chappelle-aux-Saints Neanderthal. American Journal of Physical Anthropology Vol. 67 sf. 19-41.
2 – Answersingenesis.com: “Recovery of Neandertal mtDNA: An Evaluation”, Marvin Lubenow,
http://www.answersingenesis.org/docs/4218tj_v12n1.asp#r14
3 – Erik Trinkaus, “Hard Times Among the Neanderthals”, Natural History, cilt 87, Aralık 1978, s. 10;

4 – Discover, January 1997, s. 33

Ayrıca bakınız

Video – Yuval Noah Hararı’nin SAPIENS Adlı Kitabındaki Bazı İddialara Cevap 4 – “Geçmişte insanın pek az şey ürettiği” iddiası

Harari ve diğer evrimcilerin bir iddiası da “geçmiş nesillerin çok az şey ürettiği” yönündedir. Bunu …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.