Bilim Ve Ütopya Dergisi”nin Vazgeçemediği Hikaye: İnsanın Evrimi Senaryosu

 Prof. Özbek, bir taraftan insanın evrimi konusunun bir çok çelişki ile dolu olduğunu, bulunan fosillerin herkes tarafından farklı yorumlandığını ve doğru sonuçlar elde etmenin çok zor olduğunu itiraf ederken, bir taraftan da bu hayali senaryoyu gerçekmiş gibi kabul ederek insanın maymunsu ataları hakkında bilgiler vermiştir.

Özellikle son yıllarda elde edilen fosil bulguları insanın evrimi senaryosunu daha da karmaşık hale getirmiştir. Prof. Özbek�in de yazısında belirttiği gibi her yeni bulunan fosil ile, hayali evrim ağacı tekrar değiştirilmekte, fosiller ağacın farklı dalları arasında dolaşıp durmaktadır. Bu nedenle günümüzde giderek artan sayıda evrimci bilim adamı, insanın evrimi konusunun bilimsel delilden yoksun olduğunu kabul etmektedir. 1

Örneğin evrimci paleontologlar Villie, Solomon ve Davis, “biz insanlar fosil kayıtlarında aniden beliriyoruz” diyerek, insanın yeryüzünde aniden, yani hiçbir evrimsel atası olmadan ortaya çıktığını kabul etmektedirler.

Collard ve Wood ise 2000 yılında kaleme aldıkları bir makalede “insan evrimi hakkındaki mevcut filogenetik (evrimsel) hipotezler hiç güvenilir değil” demek zorunda kalmışlardır.2

Elde edilen her yeni fosil bulgusu evrimcileri daha da fazla çıkmaza sokmaktadır. 2001 yılında bulunan ve Kenyanthropus platyops adı verilen kafatası fosili bunun son örneklerinden biridir. George Washington Üniversitesi Antropoloji bölümünden evrimci paleontolog Daniel E. Lieberman, Nature dergisinde yazdığı makalesinde, Kenyanthropus platyops hakkında şu yorumu yapmıştır:

“İnsanın evrim tarihi çok karmaşıktır ve çözümlenmemiştir. Şimdi 3.5 milyon yıllık  başka bir türün bulunması ile durum daha da karışacak gibi görünüyor… Kenyanthropus platyops”un yapısı genel olarak insanın evrimi ve türlerin davranışı konuları hakkında birçok soruyu beraberinde getiriyor. Örneğin neden alışılmışın dışında olarak, küçük bir çene dişine ve öne doğru kavisli çene kemiği olan büyük düz bir yüze aynı anda sahip? Büyük yüzü ve benzer şekilde yerleştirilmiş çene kemiği olan tüm diğer insanımsı türlerin büyük bir dişi var. K. Platyops”in önümüzdeki birkaç yıl içindeki en başlıca rolünün, birlikleri bozucu ve insanımsılar arasındaki evrimsel ilişkinin araştırmalarında karşılaşılan kargaşayı vurgulayıcı bir rolü olacağını düşünüyorum.”

Görüldüğü gibi eldeki bulguların sayısının artması, evrim teorisi lehinde değil aleyhinde sonuçlar ortaya koymaktadır. Oysa eğer geçmişte bir evrim süreci yaşanmış olsaydı, bunun çok fazla kanıtı olmalı ve elde edilen her bulgu teoriyi biraz daha güçlendirmeliydi. Nitekim Darwin, Türlerin Kökeni adlı kitabında bilimin bu yönde gelişeceğini iddia etmişti. Ona göre teorisinin fosil kayıtları açısından tek sorunu, yeterince fosil bulgusu olmamasıydı. Yapılacak araştırmalarda teorisini ispatlayacak sayısız fosil çıkacağını ümid ediyordu. Oysa bilimsel bulgular, Darwin”in bu hayalini tamamen boşa çıkardı.

Sonuç olarak fosil kayıtları bize insanın bundan milyonlarca yıl önce de aynı bugünkü şekliyle var olduğunu ve hiçbir şekilde evrim geçirmeden bugüne kadar geldiğini göstermektedir. Prof. Özbek�in yazısında yer verdiği insanın hayali evrimsel ataları ise hiçbir bilimsel bulguya dayanmayan, evrimcilerin bazı maymun türlerine ve soyu tükenmiş insan ırklarına ait bazı fosil parçalarını kendi beklentileri doğrultusunda dizmeleri ile oluşan “hayali bir evrim şeması”nın parçalarıdır.

Söz konusu fosillerin insanın evrimsel ataları olamayacakları daha önce bu sitede defalarca anlatıldığı için, bu yazıda yer verilmeyecektir. Ancak bu konu hakkında detaylı bilgi almak isteyenler
http://www.harunyahya.org/evrim/hy_hayatin_gercek_kokeni/hk7.html adresinden faydalanabilirler.

1- Villee, Solomon and Davis, Biology, Saunders College Publishing,1985, s. 1053
2- “Hominoid Evolution and Climatic Change in Europe” Volume 2 Edited by Louis de Bonis, George D. Koufos, Peter Andrews, Cambridge University Press 2001 Bölüm 6
3- Daniel E. Lieberman, “Another face in our family tree”, Nature, 22 Mart 2001

Bilim ve Ütopya dergisinin Ekim 2001 tarihli sayısında, Prof. Dr. Metin Özbek tarafından hazırlanan “İlk insanı ararken nerede kalmıştık?” başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazıda, insanın hayali evrimi konu edilmekte ve hiçbir bilimsel bulguya dayanmayan evrimci iddialar tekrarlanmaktaydı.

Ayrıca bakınız

Video – Yuval Noah Hararı’nin SAPIENS Adlı Kitabındaki Bazı İddialara Cevap 4 – “Geçmişte insanın pek az şey ürettiği” iddiası

Harari ve diğer evrimcilerin bir iddiası da “geçmiş nesillerin çok az şey ürettiği” yönündedir. Bunu …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.