Bilim Çarpıtması Yoluyla Eşcinselliğe Destek

Hürriyet Bilim dergisinin 13 Mart 2004 tarihli sayısında ” Darwin teorisi homoseksüellikte ‘çuvallıyor” mu?” başlıklı bir yazı yayınlandı. İngiliz bilim dergisi New Scientist “in 17 Ocak 2004 tarihli sayısından tercüme edilen yazıda, California”daki Stanford Üniversitesi”nde teorik çevrebilimci olarak görev yapan Joan Roughgarden, çeşitli canlılarda görülen homoseksüel davranışlardan örnekler veriyor, bunların Darwin”in seksüel seçilim teorisine vurduğu darbeyi ele alıyordu.

Roughgarden, “Özellikle Darwin”in cinsel seleksiyon kuramına kadar giden evrimsel teorinin yanlış bir yol izlediğini saptadım ve tamamen yanlış ilan edilmesi gerektiğini açıkladım” diye yazıyordu . Gerçekten de kendisi Amerikan Bilimi Geliştirme Derneği”nin yıllık 2003 toplantıları bünyesinde bir sempozyum düzenlemiş, diğer bilim adamlarıyla birlikte, Darwin”in seksüel seçilim teorisinin bilimsel gözlemler karşısında neden geçersiz kaldığını açıkça ortaya koymuştu. Sempozyumda şu ifadelere yer verilmişti:

“Darwinci seksüel seleksiyonu çürüten yüklü miktarda gözlemsel kanıt mevcut… Kural dışı durumlar o kadar fazla ki “açıklama gerekiyor” diye avaz avaz bağırıyorlar … “Darwin”in seksüel seleksiyon teorisinin bağlamı bütünüyle çözülmektedir …. Yani Darwin temel önerilerinde yanılmıştır, ancak daha da önemlisi, [seksüel seleksiyon teorisi] henüz bir yaklaşım olarak bile yetersizdir .”

“… Seksüel davranışlarla ilgili geleneksel evrimsel teoriler, olup biteni açıklamada yetersiz ve fakirdir.” 1 (vurgular bize aittir. Seksüel seçilim teorisinin iddiaları, bunların geçersizliği ve sözkonusu sempozyumla ilgili detaylar için bkz. http://www.netcevap.org/milliyet030719.html )

Roughgarden, Hürriyet Bilim”de yer alan yazısında homoseksüel davranışları konu almakta ve Bonobo ve sırtlan gibi canlılardan verdiği homoseksüel davranış örneklerinin Darwin”in seçilim teorisinin geçersizliğini ortaya koyduğunu yazmaktadır.

“Hayvanlarda Yaygınsa, İnsanlarda Anormal Olmaz” Yanılgısı

Seksüel seçilim teorisinin geçersizliği konusu son derece açık ve kesindir. Dolayısıyla yazımızın bundan sonraki bölümünde bu konuyu detaylandırmak yerine Hürriyet Bilim “in bu yazıyla verdiği ve yanlış yönlendirme maksatlı bir mesaja dikkat çekmekte yarar vardır. ” Homoseksüellik hayvanlarda yaygınsa, insanlarda olması anormal değildir ” şeklindeki bu mesaj tamamen mantık dışıdır.

Hürriyet Bilim , Roughgarden”in şu çarpık anlayışını aynen yayınlayarak okurlarının bunları kabul etmesini beklediğini göstermektedir:

“Omurgalılar arasında homoseksüelliğin bu kadar yaygın oluşu, bu özelliğin genetik bir temele sahip olması durumunda, yalnızca birkaç türde görülen sapkın bir davranış olmadığı olasılığını da beraberinde getirir. İnsanlardaysa, homoseksüellik ‘cinsel bir sapkınlık” olarak kabul edilemeyecek kadar çok yaygın …” (vurgu bize ait)

Dikkat edilirse Roughgarden, yaygınlık ve sapkınlık arasında basit bir ters orantı kurmakta, ” yaygınsa sapkın değildir ” şeklinde son derece yanlış bir yaklaşım ortaya koymaktadır. Bu bakış açısı son derece hatalıdır. Sapkın kelimesi ” Doğru yoldan ayrılmış olan” anlamına gelmektedir.2 Roughgarden”in cümlesinde buna uygun bir değişiklik yaptığımızda şu durum ortaya çıkmaktadır: “Yaygınsa, doğru yoldan çıkmış değildir.”

Açıktır ki, sapkın bir davranışın yaygın olması, onu yanlış olmaktan çıkarmaz. Örneğin bir kentteki tecavüz oranlarının artış göstermesi, tecavüzü sapkın bir suç olmaktan çıkarmaz. Ya da bir toplumda sık sık yalan söylenmesi yalanı doğru bir davranış haline getirmez. Hiçbir adalet kurumu, bir suçun toplumda yaygınlaşması sonucu, bu suçu yanlış olmaktan çıkarıp doğru olarak tanımlamaz.

Bu Hürriyet Bilim”de yapılan yanlışın bir yönüdür. Bunların yanısıra, Roughgarden”in homoseksüelliğin omurgalı hayvanlarda yaygın olmasından hareketle insanlarda homoseksüelliğin sapkın sayılamayacağını belirtmesi bilimsel değil, subjektif bir görüştür. Örneğin, Lethbridge Üniversitesi”nden Paul Vasey, maymunlarda homoseksüel davranışları bizzat yıllarca incelemiş, yakından bilen bir bilim adamı olarak şu sağduyulu yorumu yapmaktadır:

“İnsanlar kendileri için neyin doğal olduğu ve neyin doğal olmadığı konusunda karar vermede genellikle hayvanlara bakarlar. Ben bunun o kadar iyi bir yöntem olduğunu düşünmüyorum. Yani, hayvanlar yamyamlık yapıyor, çocuklarını öldürüyor. Yaşlı bireylere de bakmıyorlar. Sadece hayvanlar birşey yapıyor diye bu şey doğru veya yanlış olmaz . ” 3 (vurgu bize ait)

Genetik Determinizm Yanılgısı ve Roughgarden”in Önyargısı

Roughgarden”den yukarıda yaptığımız alıntının ilk cümlesinde ” bu özelliğin genetik bir temele sahip olması durumunda” şeklinde bir şart koşulduğu dikkati çekmektedir. Öncelikle genlerin aktivitesi, organizmadaki hormonsal veya biyokimyasal bazı ürünlerin dengesini değiştirerek etkili olabilse de homoseksüelliğe yol açan bir faktör olarak kabul edilemez. Bu hatalı bakış açısı, kişisel, sosyal ve tarihsel birçok faktörü gözardı eden ve genetik belirleyicilik olarak ifade edilen görüşe dayanmaktadır.

İnsanlardaki fiziksel özelliklerin yanısıra davranışların da genlerin aktivitesiyle açıklanır olduğunu ve bunun dışında faktörlerin varlığını reddeden bu görüş bilim dünyasında geniş bir kesim tarafından eleştirilmektedir. Genetik determinizmi savunanlar, homoseksüelliği iki kişi arasındaki bir sapkınlık olmaktan çıkarıp bunu bir fenotip (bir canlının gözle görülebilen tüm özellikleri ya da görülebilen, dokunulabilen, ortaya koyulabilen nitelikler) haline dönüştürecek şekilde tanımlamaktadırlar. Oysa bu, hiçbir bilimsel kanıtı olmayan, sadece önyargıya dayalı bir tanımlamadır. Dahası bu, aslında kültürel bir değişim peşinde olan politik bir harekettir ve genetik determinizmi (belirleyiciliği) destekleyenlerin genelinin de homoseksüeller olması şaşırtıcı değildir. (Joan Roughgarden”in kendisi de bir transeksüeldir.4)

Homoseksüellik; tarihsel, sosyolojik, psikolojik ve antropolojik olarak bir anormalliktir ve biyolojik bulgulara dayanılarak bunu legalize etme çabaları, tamamen politik ve bilim dışı çabalardan ibarettir.

Okurlarımıza bir kez daha hatırlatmayı bir görev biliyoruz: Herhangi bir gazete sayfasında, herhangi bir bilim dergisinde veya herhangi bir radyo/televizyon söyleşisinde bu yönde yapılan açıklamaların hiçbir bilimsel dayanağı olmadığı bilinmelidir. Bu çabalar gerçekte, herşeyin doğayla sınırlı olduğunu kabul eden, dolayısıyla insanın tüm davranışlarının nedenini biyolojisinde aramak gerektiğini varsayan naturalist felsefeye bağlı kesimlerin toplum ve kültürü kendi zihinlerinde mevcut modele göre şekillendirme amacına yöneliktir. Bu tür yazılar, toplumun homoseksüelliğin açıkça karşısında olan değer yargılarını uzun vadede değiştirme taktiği olarak teşhis edilmelidir.

Sonuç

Homoseksüelliği faydalı gösterme çabası, ağır toplumsal sorumluluğu olan bir yanılgıdır. Homoseksüellik insan doğasına aykırıdır. Bilim, homoseksüelliği “cinsel tercih meselesi” olarak gören dünya görüşünü yaygınlaştırmada bir araç olarak kullanılmaktan vazgeçilmelidir. Hayvan davranışlarına veya genlerin bazı özelliklerine bakarak homoseksüelliği legalize etme çabasına girenler, homoseksüelliğin, Allah Katında “sınırı çiğnemek” anlamına geldiğini bilmeli ve davranışlarını Kuran”daki şu uyarıya göre değiştirmelidirler:

“Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz? Rabbiniz”in sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz. Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz.” (Şuara Suresi 165-166)

1-“Sex and gender scientists explore a revolution in evolution”, 16 Şubat 2003, http://www.eurekalert.org/pub_releases/2003-02/su-sag021003.php
2-http://tdk.org.tr

3-Stephanie Chasteen, ” Gender Scientists Explore A Revolution In Evolution” Stanford Report , 19 Şubat 2003,
http://www.stanford.edu/dept/news/report/news/2003/february19/aaassocialselection219.html

4-Virginia Gewin “Joan Roughgarden profile: A plea for diversity”, Nature 422 , 368 – 369, 27 Mart 2003

Ayrıca bakınız

Current Biology Dergisi’ne Cevap: Dişli Horozbinalar Evrim Geçirmedi, Yaratıldı

Current Biology dergisinde 30 Mart 2017’de yayınlanan bir makalede, bilimsel adı “meiacanthus grammistes” olan dişli …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.