Animal Planet “”Doğal Kıyaslama-Natural Comparisons””

 

Orijinal ismi “Doğal Kıyaslamalar” anlamına gelen bu programda evrim teorisinin savunucularının geliştirdiği mantık örgüsünün çarpıklığı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyordu. Bu dizi belgeseller temel olarak, yakınsak evrim ve homoloji iddialarıyla ilgiliydi.

Biyolojik veya coğrafi açıdan birbirlerine pek de yakın olmayan canlı grupları ve türleri arasında, davranışsal ve yapısal benzetmelere dikkat çeken Animal Planet, tüm bu benzerliklerin benzer çevresel koşulların baskısıyla ayrı ayrı evrimleştiğini iddia ediyordu. (yakınsak evrim)

Diğer yandan canlılar aleminde çok daha büyük ölçekte paylaşılan bazı yapısal özelliklere dikkat çekiliyor, bunların ortak bir atadan sözde evrimle geliştiği ileri sürülüyordu. Animal Planet, evrimcilerin yaygın olarak başvurduğu beşparmak benzerliğini örnek veriyordu. Bir sürüngen olan kaplumbağa ile bir memeli olan yarasanın bile beş parmağa sahip olduğunu iddia eden Animal Planet, bu beşparmak yapısının temelde korunmakla birlikte farklı canlılarda çevre koşulları ve yaşam tarzlarına uygun şekilde çeşitlenip şekillendiğini öne sürüyordu.

Homoloji argümanı kadar bilinmediği için yakınsak evrim iddialarına bazı örnekler vererek konuyu daha açık hale getirelim. Animal Planet’ın bu konuda ortaya koyduğu bazı iddialar şunlardı:

Yeni Dünyada yaşayan maymun türlerinden biri olan uluyan maymunlar ile Afrikadaki Eski Dünya maymunlarından Velvet maymunları inceleniyordu. Her iki maymun türü de kendilerine has sesler çıkarıyor, kendi aralarında haberleşiyorlardı. Animal Planet birbirinden coğrafi açıdan uzak bu canlıların benzer davranış geliştirmesini benzer çevre koşullarına bağlıyordu.

Bu dizi belgesellerin bir başka bölümünde ise kuşların ötüşleri veriliyor, farklı bölgelerde yaşayan kuşların ötüşlerinin, benzer evrimsel baskılar altında ortaya çıktığı ileri sürülüyordu.

Bir başka örnekte biyolojik olarak son derece farklı canlılar olan kuşlar ve böceklerde kanatların uçma amacıyla geliştirildiği ileri sürülüyordu.

Bir başkasında ise kuşlara dahil olan penguenler ile memelilere dahil olan yunusların benzer hidrodinamik tasarımlara sahip oldukları, bunun da benzer ortamda yaşamalarından kaynaklandığı iddia ediliyordu.

Bu örneklerle ilgili bilinmesi gereken nokta şudur:

Eğer hayali evrim ağacında akraba gibi gösterilen canlılar bir yapıyı ortak olarak taşıyor ise bu organlar “homolog”; eğer aynı ağaçta uzak akraba gösterilen canlılar tamamen aynı özellikleri ortaya koyuyorsa bunlar “analog” olarak isimlendirilmektedir. (yakınsak evrim bu ikincisine takılan isimdir.)

Bu durumda bir organın analog veya homolog olması bilimsel kanıtlara değil, tamamen evrimcilerin önyargılarına göre şekillenmektedir. Dolayısıyla homoloji ve yakınsak evrim iddiaları gerçekte bilimsellikten uzak, duruma göre şekillenen ve daha çok kaçış amaçlı başvurulan iddialardır. Kısacası bunlar canlılardaki kompleks yapıları ve çeşitliliği açıklamada tamamen yetersizdir. 

Evrimciler adına büyük bir çelişki ortaya koyan bu durum hakkında daha fazla bilgi için bkz. Morfolojik Homoloji İddiasının Geçersizliği

Ayrıca bakınız

Current Biology Dergisi’ne Cevap: Dişli Horozbinalar Evrim Geçirmedi, Yaratıldı

Current Biology dergisinde 30 Mart 2017’de yayınlanan bir makalede, bilimsel adı “meiacanthus grammistes” olan dişli …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.