Tag Archives: Bilim ve Teknik dergisi

Evrimci Dogmatizme Son Bir Örnek

Bilim ve Teknik dergisinin Aralık 2006 sayısında “Yaşam Kaçınılmaz mıydı?” başlığını taşıyan bir haber yayınlandı. Haber, yaşamın sözde kendiliğinden başlangıcıyla ilgili yeni bir iddia hakkındaydı. Ancak yazıda dikkat çeken, hiçbir bilimsel kanıta dayanmayan bu iddiadan çok, ilgili araştırmacıların içinde bulunduğu muhakeme kriziydi. Materyalizme körükörüne bağlılıktan kaynaklandığı anlaşılan bu krizi inceleyelim. George Mason Üniversitesi”nden biyolog Harold Morowits ve Santa Fe Enstitüsü”nden …

Devamı »

Bilim ve Teknik Dergisi”nin Sincap Evrimi Yanılgısı

Bilim ve Teknik dergisinin Mart 2003 tarihli sayısında “Sincap Evrimi Coğrafyayı İzlemiş” başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazıda Science dergisinde yayınlanan ve çeşitli sincap türlerinin DNA örneklerine dayanılarak ortaya konan evrimci yorumlara yer veriliyordu. Kısa haberde sincap biyoçeşitliliğinin, yerküredeki kıtasal hareketlilikle yakından ilgili olduğu öne sürülüyordu. Buna göre Güney Amerika sincaplarının ancak kıta Kuzey Amerika’yla birleştiğinde ortaya çıkıp yayıldıkları iddia ediliyordu. …

Devamı »

Bilim Ve Teknik Dergisi, Evrim Hikayeleri Anlatmaya Devam Ediyor

Bilim ve Teknik dergisi, evrim teorisinin propagandasını yapma misyonunu Ağustos 2002 sayısında da sürdürdü. Derginin bazı bölümlerinde, gerçekte evrim teorisinin çelişkilerini ortaya koyan gelişmeler, evrim teorisinin yeni bir açıklaması veya delili gibi sunulmuştu. Bu yazılardan ikisine (“En Eski İnsan mı?” Ve “Büyük Göçe Büyük Beyin Gerekmiyormuş”) konu olan iki ayrı fosil hakkındaki evrimci iddialara daha önce bu sitede cevap verilmişti. …

Devamı »

Bilim Ve Teknik Dergisi”nin “”Hücre Zarı Üretildi”” Yanılgısı

Bilim ve Teknik dergisinin Mart 2001 sayısında, NASA’nın AMES Araştırma Merkezinde bir grup araştırmacının “basit hücreler” yarattıkları şeklinde bir habere yer verilmiştir. NASA’da gerçekleştirilen araştırmanın sonucuna göre, bu yapıların “tüm canlılarda bulunan zarlı yapıların özelliklerine sahip” oldukları iddia edilmiştir. Ancak araştırmanın, daha doğrusu deneyin içeriği incelendiğinde, oluşan yapıların canlı hücrenin zarı ile hiç bir şekilde aynı özelliklere sahip olmadığı görülmektedir. …

Devamı »